Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.

Annelik Psikolojisi

Gönderen yonetici 03/03/2018 1 Yorumlar

Annelik içgüdüsü hemen hemen tüm canlılarda bulunur ve kadının doğasında vardır. Evlat ve anne arasında en kutsal bağdır. Hamilelikte ve doğum anındaki bütün sancılar bebeğini kucağına alan anne için biter. Bebeğiyle bağ kurmak anne için çok özel bir süreçtir. bebeğinizin yakınlığını hissedecek, kokunuzu tanıyacak, sakin ve şefkatli göz temasınızla sevgiyi, huzuru, hayatı tanıyacak kendini güvende hissedecek…

Yapılan araştırmalar doğrultusunda anneliğin tamamen içgüdüsel olmadığı, annelik duygusunun öğrenilip geliştirilen bir duygu olduğu belirtilmektedir. En önemli faktör anneliğe hazır olmaktır. Anneliğe hazır olanlar, hayatlarında yaşamadıkları mutluluk ve sevgiyi yaşadıklarını bildirirler. Hamile olduklarını öğrendikleri andan itibaren, hayat onlar için sadece kendilerinden ibaret değildir. Beslenmeleri başta olmak üzere birçok şey bebeğe yönelik planlanmaktadır. Bebeğin doğumu ile beraber evdeki düzen bambaşka bir hal alır. Annelik, çifte duyguların yaşandığı özel bir durumdur.

 Hamile olduğunu öğrenmesi ile birlikte kadının hayatında yeni bir dönem başlar. Bu dönemin nasıl geçirileceği ve kadın üzerindeki psikolojik etkisi öncelikle anne adayının anneliğe duygusal olarak ne kadar hazır olduğuna bağlıdır.

Anne adayı hem hamilelik sırasında yaşadığı bedensel, hormonsal ve ruhsal değişimler hem de doğum sonrası yaşadığı değişikliklerle psikolojik depresyona girebilir. Bireyin hayatındaki değişimlere uyum sağlaması.

Sağlıklı bir gebeliğin oluşmasında önceden hazırlık en önemli rolü oynar.Gebeliğin planlandığı zamandan en az 6 ay öncesinde bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına ve psikolojik açıdan ise uzman psikoloğa muayene olunması önerilir. 

Eğer anneliğe planlı bir şekilde adım atılabilirse , bebeğe yetebilme korkularının da bir nebze önüne geçilerek doğum sonrası depresyonları daha rahat atlatabilmeyi amaçlamış oluruz. Aksi taktirde hep bir endişe , hep bir korku halinde bebeğimizi ve kendimizi olması gerekenden daha fazla yıpratabilme ihtimalimiz vardır. Çocuğa yetememe , ona bakamama kaygısı bebeğin anne karnında ruh sağlığı oluşumuna da olumsuz etki edecektir. 

Kaygılı ve endişe yüklü bir anne adayı karnındaki bebeği de etkileyecek ve bebeğin anneyle olan duygusal bağ ile ileride çocuğun psikolojik yapısını oluşturacak.

Annelerimiz karşılıksız sevgi verdiği için ve bizleri dünyaya getirmede aracı olduğu için, her zaman şefkatli ve sevgi dolu oldukları için  ve şu an ki kişiliğimizi ve ruh sağlığımızı oluşturmada büyük pay sahibi oldukları için kutsal varlıklarımızdır.

Anne psikolojisi bir bebeğin hayatındaki en önemli dönüm noktasıdır. Olumlu , huzurlu , ılımlı düşüncelerle geçirecek bir hamilelik süreci bebeğinizin ileriki yaşamında daha sakin bir birey olmasına fayda sağlayabilirken , kaygı ve endişelerle dolu bir hamilelik süreci çocuğunuzun kişiliğini olumsuz yönde büyük ölçüde etkileyebilir. Hamilelikte ve lohusalık döneminde kendinize ve psikolojinize iyi davranın , hayatı sevin , bebeğinizi sevdiğiniz huzurlu bir hayata misafir edin. Bir annenin bebeği için yapabileceği en güzel şey bu.

1 Yorumlar

Gülden:
05/04/2018, 12:09:51 PM
Yanıtla

Gerçekten faydalı bir yazı. Teşekkürler..

Bir Yorum Yaz